Feyza Akınerdem, Pelin Akkaya ve Hümeyra Dinçer, bir hafta boyunca, kadın uzmanların medyada hangi uzmanlık alanlarında göründükleri inceleyerek, kadın konukların programlara davet edilme nedenleri ve tematik alanları analiz ettiler. Yazıda, incelenen kısa zaman diliminde, kadınların uzmanlık alanlarının kırılımı ortaya konarak, kamusal alandaki görünürlük imkanlarına yönelik bir perspektif sunuluyor.
Televizyon ekranlarında erkek görünürlüğünün norm olduğu tespitinden hareketle kadın görünürlüğünü artırmak üzere tasarlanan “Sensiz Olmaz Sessiz Olmaz” projesi kapsamında, kadınların ekranda göründüğü sınırlı zamanlarda hangi yeterlilikleri ve uzmanlıklarıyla bu görünürlüğü kazandıklarına bakmak istedik. Buradan hareketle, kadınların medya görünürlüğünün niteliğini incelemek üzere yola çıktığımız bu kısa çalışmada, kadınların hangi uzmanlık alanlarıyla medyada görünür olduğunu anlamak üzere, 7-13 Ekim 2023 tarihleri arasında Türkiye televizyonlarında yayınlanan, uzman konukların yer aldığı program formatlarını taradık. Bu programların arasında en az bir kadın konuğun katıldığı programlara yakından bakarak kadın konukların hangi tematik alanlarda, hangi uzmanlık konuları nedeniyle programlara davet edildiğini kaydettik. Bir haftada toplam 150 kadın konuğun uzmanlığına başvurulduğunu tespit ettiğimiz programlarda, kadınların uzmanlık alanlarının kırılımını ortaya koyduk. Böylece kadınların hangi uzmanlıklarının onlara Türkiye kamusal alanında görünürlük imkanı açtığını göstermeye çalıştık.
Niteliksel bir araştırma olarak tasarladığımız bu mini projede, taramanın gerçekleştirileceği dönem rastgele belirlendi. Bu süreç tesadüfen İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların başladığı haftaya denk geldi. Bu da canlı yayınlanan, uzman konuklu haber ve tartışma programlarının süre bakımından yayın akışını domine ettiği bir dönemde izleme yapmamıza olanak sağladı. Haber kuşağının, uzman konukların yoğun bir şekilde katılımına açıldığı bu dönemde, kadınların ekranda bulunma yoğunluğu ve niteliği, Türkiye’nin medya atmosferinde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yeni soruları açmak için oldukça elverişli bir başlangıç oldu.
Çalışmamızın başlangıcında hangi kanallarda hangi programların yayınlandığını tespit etmek için yaptığımız internet araştırmasında tartışma programlarının yalnızca haber temalı kanallarda yayınlandığını, diğer ana akım televizyon kanalının bu formata yer vermediğini gözlemledik. Türkiye’de tartışma programı formatının tematik haber kanallarına sıkıştığını, anaakım kanalların ise diziler ve reality şovlarla yayına devam ettiklerini gördük. Türkiye’de televizyon yayıncılığının özel kanallara açıldığı 1990’dan itibaren sıkça rastlanan ve kamusal alanın gelişmesine katkı sunan tartışma programı formatının (örn Siyaset Meydanı) artık anaakım kanalların yayın akışından tamamen çıktığını görmek çarpıcı oldu.
Türkiye’de farklı fikirlerin bir aradalığına nisbeten kapanmış, aynı zamanda toplumsal cinsiyet açısından da eşitsiz bir medya ekosistemi olduğunu söyleyebiliriz. Bu ekosistemde, kadınlar kendilerine nasıl yer bulabiliyorlar? Bu yerin niteliği nedir? Bu soruları, kadın konukların uzmanlıklarına bakarak cevaplamaya çalıştığımız bu araştırmamızın, genel olarak eşitsiz olduğunu gözlemlediğimiz bu ekosisteme dair daha ileri saha araştırmaları ve projelerine dair yeni çalışma alanlarını da işaret etmesini bekliyoruz.
Bu çalışmanın, kadınların nicel olarak konukların tamamına oranını ölçmeye çalışmadığını belirtmeliyiz. Medyada erkek egemenliğinin farkında olsak da, ağırlıklı canlı yayınlanan ve konuğa dayalı haber yayınlarında kadınların ne kadar az ekrana düştüğünü görmek yine de şaşırtıcı oldu. Erkek uzman konuklar, hem sayıca hem de konu çeşitliliği açısından tüm ekranlara hakim. Örneğin Halk TV’de program başına 2-3 konuk alan İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programında bir hafta boyunca sadece 2 kadın konuk görebildik. Hafta içi her gün Youtube üzerinden yayın yapan Cüneyt Özdemir ise izleme yaptığımız hafta boyunca sadece 1 kadın konuk aldı. Bir hafta boyunca 10 program yapan Özdemir, bunların iki tanesinde hiçbir konuk ağırlamadı, 8 programda ise toplamda 22 erkek ve 1 kadın konuk aldı. Özellikle ana akım kanalların internetten yapılan canlı yayınlarında geriye doğru hızlıca baktığımızda kadın ve erkek konukların sayısı arasındaki uçurum belirginleşti. Kanallar internetten değil televizyondan anlık olarak takip edildiğinde fark etmesi daha güç olan bu durum, hızlandırılmış bir izlemede iyice görünür oldu. Uzun süreli nicel bir inceleme yapılırsa 20 erkeğe bir kadın, 30 erkeğe bir kadın oranları çıkabileceğini öngörüyoruz. Bu eksikliği somut olarak görmek ve göstermek üzere, kadınların uzmanlığının ve yetkinliğinin toplumda nasıl yok sayıldığını kantitatif olarak da ortaya koyacak daha ileri çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye’de yayın yapan tüm ulusal kanalları izleyip, en az bir kere kadın gördüğümüz ekranda kimin hangi uzmanlıkla yer aldığını kaydettik. Bu izlemeyi yaparken kanalları politik yakınlıklarına, yayın politikalarına, medya gruplarına göre de sınıflamadık. Bu kayıtlara göre hafta boyunca en az bir kere kadın konuğa yer veren ana akım ve dijital kanallar şu şekilde sıralanabilir:
Ana Akım: | Bloomberg HT, Halk TV, NTV, Habertürk, CNN Türk, Sözcü, Tele1, Ülke TV, Yol TV, Haber Global, 24 TV, A Haber, TVNET, KRT TV, Ulusal Kanal, Artı TV, TGRT Haber, Flash Haber TV, TV100, Beyaz TV |
Dijital: | Medyascope, Nevşin Mengü, Cüneyt Özdemir, Özlem Gürses |
Konuklu yayınlara bolca yer veren haber kanalları arasında kadınların uzmanlığına en çok başvuran kanallar Bloomberg, Halk, NTV, Habertürk gibi TV kanalları ile dijital mecralarda yayın yapan Medyascope oldu. Bu kanallar aynı zamanda en çok kadın konuk alan kanallar oldular. Bloomberg, 35 kadın konukla haftanın en çok kadın konuk alan kanalı oldu. Bu konukların 29 tanesi ekonomi programlarına konuk oldular.
Figür 1: Kadınların uzman konuk olarak ekranda görünme sıklığının kanallara ve konulara göre dağılımı
Diğer bir önemli tespitimiz ise, izleme esnasında ekranda bir kadın gördüğümüzde ve izlemeyi durdurduğumuzda, bu kadın konuk değil genellikle sunucu oluyor. Yani çoğunlukla çoklu konuk arasında en fazla bir uzman kadın görebiliyoruz ve eğer program sunucusu kadın ise o uzmanı da görme ihtimalimiz düşüyor. Bu da bize ekranda tek bir kadının sembolik varlığının, ekranda kadın görünürlüğü açısından yeterli bulunduğunu düşündürüyor.
Yaptığımız taramada, kadınların konuk olduğu 89 programdan 52 tanesi kadın, 37 tanesi erkek sunucu tarafından sunuldu. Bir ekonomi-finans kanalı olan Bloomberg HT kadın sunucuların ve konukların bir arada olduğu yayınlara en çok rastladığımız kanal oldu. Bu programların çoğunda da tek sunucu-tek konuk şeklinde bir düzen vardı. Tamamı kadınlardan oluşan bir ekran aradığımızda - ki bu ekranı bulmak o kadar kolay değil- Bloomberg HT konuklu programlarına göz atmanın yardımcı olabileceğini gördük.
Araştırmanın esas sorusuna dönersek, kadınların hangi uzmanlık alanlarında ekranda yer aldıklarını ortaya koymak için yaptığımız taramada, 1 haftada Türkiye televizyonlarında yayınlanan 97 konuklu haber, sohbet ve tartışma programına kadınların toplam 150 kez uzman olarak davet edildiğini ve görüş bildirdiğini gördük. Bunların 56 tanesi kadınların İsrail-Filistin çatışması hakkındaki değerlendirmeleri üzerindeydi. Kadınlar bu konunun tartışıldığı programlarda siyaset bilimci, dış politika analisti, akademisyen gibi ünvanlarla takdim edildiler ve çoğunlukla 2-3 erkek uzmanla birlikte görüş bildirdiler. Kadın uzmanların tek konuk olarak davet edildiği durumlar olsa da, bunlar az sayıdaydı. Genellikle tartışma programı formatında görmeye alışkın olduğumuz ekranı bölen kutucukların sadece bir tanesini bir kadın konuk/sunucu işgal ediyordu.
Figür 2: Kadın konuklarda çok karşılaşılan uzmanlık alanları: Kadınlar bir haftada toplam 97 haber, sohbet ve tartışma programında 150 kez çeşitli programlarda görüş bildirdi. Bunların 56’i dış politika, 35’i ekonomi, 13’ü hukuk alanındaydı.
DIŞ POLİTİKA:
Yaptığımız taramada dış politikacı kadın uzman sayısı yüksek çıktı. 150 kez gözüken kadın konuklar, 56 kere dış politika konusunda uzmanlıklarıyla değerlendirmelerde bulundular ve akademisyen, siyasetçi ve gazeteci olarak programlara katıldılar. Ancak taramanın yapıldığı dönemin İsrail Filistin savaşının sıcak gündemini göz önünde bulundurmak gerekir. İsrail-Filistin arasındaki çatışma değerlendirilirken konuk olarak çağrılan kadınları bazen aynı gün birden fazla kanalda gördük. Bu da konu hakkındaki uzmanların sayısının az olabileceğini, ya da alandaki uzmanların medyadaki tanınırlığının düşük olabileceğini gösteriyor.
EKONOMİ:
Kadınların ikinci öne çıkan uzmanlık alanına dikkat çekersek, kadın uzmanların ekranlarda olduğu 150 yayından 35 tanesi ise Bloomberg HT kanalında gerçekleşti. Genellikle erkek izleyiciye daha çok hitap ettiği düşünülen ekonomi programlarında kadın uzmanlara diğer konulara oranla daha sık yer verilmesi araştırmanın başında ön görmediğimiz bir bulgu oldu. Büyük şirketlerde üst düzey yönetici konumunda görev alan kadınların ekonomi alanındaki görüşlerine sıklıkla yer verilen kanalda, kadınlar hem uzman hem sunucu olarak yer buluyor. Bloomberg’in yanı sıra NTV, Habertürk, CNN Türk, Sözcü ve TV 100’de de kadınların ekonomist olarak yer aldıklarını gördük. Bu programlarda ekonomist, fon yöneticisi, CEO, araştırmacı gibi unvanlara sahip kadınlar küresel piyasa hareketleri ve gelecek beklentileri konusunda konuştu. Kadınların ekonomi alanında uzman olarak görünürlüğünün bu kadar yoğun olmasına dair ileri araştırmalar yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Zira ev kadınları dahil olmak üzere pek çok kadının ekonomik krizle başa çıkmak için yatırım araçlarını ve yöntemlerini öğrenmeye daha meraklı oldukları da son zamanlarda gözlemlenen ve araştırma konusu olabilecek bir olgu olarak gözüküyor.
HUKUK:
Hukuk alanında görüş bildiren uzmanlar; uluslararası ticarette yaşanan sorunlar, Cumartesi İnsanları'nın mücadelesi, Adnan Oktar mağdurları, eşitlik, laiklik ve anayasa tartışmaları, kadın cinayetleri, Amasra maden faciası, Dilan Polat ve vergi kaçakçılığı, DASK, İstanbul Sözleşmesi gibi pek çok konuda konuştular. Bazen sıcak bir gündemle şekillenen hukuki konular, sık sık kadın avukatların insan hakları ve eşitlik savunuculuğu ile ekranda yer buluyor. Özellikle insan hakları hukuku, kadın hakları savunuculuğu gibi konularda kadınlar uzman olarak muhalif kanallarda görünür oluyorlar. Halk TV, Sözcü TV, Yol TV gibi kanallarda kadın cinayetleri, siyasi davalar, Cumartesi Anneleri gibi konularda kadın avukatların ve savunucuların ekranlarda yer aldığını görüyoruz.
DİĞER ALANLAR:
Bu üç alanın dışında başka uzmanlık alanlarında kadınlar ekranlarda gözükseler bile sayıca oldukça azlar. Siyasette cinsiyet eşitsizliğinin oldukça yüksek olduğu bir bağlamda yaptığımız taramada, siyaset alanında uzman kadınların gündüz kuşağındaki konuklu programlarda beklenildiği gibi aile, eğitim, sağlık, psikoloji gibi konularda uzman görüşüne sıkça yer veriliyor. Özellikle kadın izleyicinin gün içinde başvurduğu gündüz kuşağı formatlarında doktorlar ve psikologlar ağırlıklı olarak yer alıyorlar. Diyet konusunda da sıkça kadınların uzmanlığına başvuruluyor. Kadınlar gündelik hayatta kendilerine, evlerine, çocuklarına nasıl bakacağının anlatıldığı bu programlar dışında akşam kuşağına hakim olan konuklu canlı yayınlarda, savaş, siyaset ve dış politika gibi daha “ciddi” meselelerin tartışıldığı programlarda daha az yer buluyorlar.
Gündüz kuşağında yayınlanan sohbet programları ise neredeyse tüm ana akım kanallarda çeşitli aktüel/reality formatlarla yayın yapıyor. Bu programlarda sıradan insanların sorunları konuşuluyor ve bu programlarda hem kadın hem erkek uzmanlar programın sabit konukları olarak bulunuyorlar. Bu taramaya gündüz kuşağı reality şov’ların kadrolu uzmanlarını dahil edilmedi.
SONUÇ:
● Bu araştırma kadın uzmanların medya görünürlüğünün niteliğini anlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla bir hafta boyunca Türkiye televizyonlarında ve birkaç dijital kanalda yayınlanan programlar taranmış, bunlar içerisinden kadın konukların çağrıldığı 150 programa odaklanılmıştır.
● Bu tarama sürecinde program formatlarının son yıllarda kanal dağılımındaki değişimi dikkat çeken hususlardan biri olmuştur. Tartışma programlarının genellikle haber temalı kanallara sıkıştığı, ana akım kanalların ise daha çok dizilere ve reality şovlara yer verdiği gözlemlenmiştir. Gündeme dair araştırmaların, kanaatlerin ve polemiklerin şekillendirdiği canlı ve konuklu program formatlarına artık eskiden olduğu kadar yer verilmediği söylenebilir.
● Konuklu yayınlara yer veren haber kanalları arasında kadınların uzmanlığına en çok başvuran kanallar Bloomberg, Halk, NTV, Habertürk kanalları ile dijital mecralarda yayın yapan Medyascope olmuştur.
● Tarama yapılan süreç boyunca medyada kadın uzmanların sayıca ve çeşitlilik açısından erkeklere göre çok daha az yer bulabildiği, medyada görünürlük anlamında cinsiyet eşitsizliği olduğu net olarak görülmüştür.
● Kadın konuklar genellikle dış politika, ekonomi ve hukuk gibi haber kanallarında siyaset ve medya içeriğini en yoğun şekilde belirleyen konularda ekranda kendilerine yer bulmuştur. Tarama sürecinin İsrail-Filistin çatışması dönemine denk gelmesi dış politika ve siyaset alanlarının ön plana çıkmasında etkili olmuştur. Hukuk ve ekonomi alanında ise kadın uzman görünürlüğünün diğer alanlara kıyasla gelişmiş olduğu gözlemlenmiştir.
● İsrail-Filistin arasındaki çatışma değerlendirilirken konuk olarak çağrılan kadınlar bazen aynı gün birden fazla kanalda görüldü. Bu da konu hakkındaki uzmanların sayısının az olabileceğini, ya da alandaki uzmanların medyadaki tanınırlığının düşük olabileceğini gösteriyor.
● Kadınların ekonomi alanında uzman olarak görünürlüğünün yoğun olmasına dair ileri araştırmalar yapılması faydalı olacaktır. Zira ev kadınları dahil olmak üzere pek çok kadının ekonomik krizle başa çıkmak için yatırım araçlarını ve yöntemlerini öğrenmeye daha meraklı oldukları da son zamanlarda gözlemlenen ve araştırma konusu olabilecek bir olgu olarak gözüküyor.
● Özellikle insan hakları hukuku, kadın hakları savunuculuğu gibi konularda kadınlar uzman olarak muhalif kanallarda yer alıyorlar.
● Bunların dışında kadın uzmanların görüşlerine yer verilen konular özellikle aile, eğitim ve sağlık odaklı ve gündüz kuşağında yer alan programlar olup, doktor, diyetisyen, psikolog, eğitimci kadınlar ağırlanmaktadır.