ARAMA
Makaleler
28.04.2022

Kendi yolunda:
Ashleıgh Barty

Geçtiğimiz hafta 26'ıncı yaş gününü kutlayan şampiyon ve dünya sıralaması birincisi tenisçi Ashleigh Barty, bu kış açıkladığı...

Nihan Cabbaroğlu

Ashleigh Barty, Wimbledon Tenis Turnuvası 2013. (Fotoğraf: Kate Carine.)

Makale

28.04.2022
9 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Nihan Cabbaroğlu

Nihan Cabbaroğlu, spor spikeri ve dijital içerik üreticisidir. İlkokulu ve liseyi TED Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’ni bitirdi. 2011’de TRT’de başladığı spor spikerliğine beIN...
Devamını Oku...

Etiketler

PAYLAŞ

Geçtiğimiz hafta 26'ıncı yaş gününü kutlayan şampiyon ve dünya sıralaması birincisi tenisçi Ashleigh Barty, bu kış açıkladığı emeklilik kararıyla hayranlarının buruk hissetmesine sebep olmuştu. Genç yaşta elde ettiği grand slam şampiyonlukları, mütevazı kişiliği ve gururla ifade ettiği Avustralya yerlisi Ngaragu kimliğiyle gönüllerde taht kuran Barty hakkında Nihan Cabbaroğlu yazdı. “Sadece elle tutulur, gözle görülür maddi başarıların değer gördüğü zamanımızda 'Bu benim için yeterli' deyip kenara çekilebilmek, sonu olmayan, insanı bir türlü tatmin etmeyen başarı arayışına bir nevi başkaldırı niteliğinde.”

Ashleigh “Ash” Barty, henüz 25 yaşında, dünya sıralamasının birincisi, oyununun zirvesindeyken emekli olduğunu açıklayarak tenis dünyasını şoka uğrattı. Kendi sosyal medya hesaplarından paylaştığı açıklamada “Üst düzeyde kalmak için gereken fiziksel güç, duygusal motivasyon bende artık yok” diyordu Ash Barty. “Fiziksel olarak verebileceğim hiçbir şey kalmadı. Benim için başarı budur. Güzel tenis sporuna verebileceğim her şeyi verdim.”

Bu cümleleri sarf etmek Ash için küçük, spor dünyası içinse büyük bir adım. Sadece elle tutulur, gözle görülür maddi başarıların değer gördüğü zamanımızda “Bu benim için yeterli” deyip kenara çekilebilmek, sonu olmayan, insanı bir türlü tatmin etmeyen başarı arayışına bir nevi başkaldırı niteliğinde. Barty, tenisin artık kendisine mutluluktan çok zarar vermeye başlayacağının farkına varıp, henüz 25 yaşında, üçüncü Grand Slam şampiyonluğundan 2 ay sonra, kendi için “mükemmel” bir zamanda profesyonel tenis kariyerini noktaladı.

Barty’nin en büyük üç şampiyonluğu üç farklı kort zemininde geldi: Paris’in oyunu yavaşlatan kırmızı toprak sahaları, Wimbledon’ın servisi önceliklendiren yemyeşil çimleri ve memleketi Avustralya’nın güç odaklı oyunu seven mutlu mavi kortları. Üzerinde efor sarf ettiği zemin türüne göre oyununu çeşitlendirirken bir o kadar baskın oynayan Barty, pek çok spor eleştirmeni uzmana göre tüm zamanların en iyisi olmaya adaydı. Barty tenis dünyasına girdi, oyunu kazandı ve gitti. Aklıselim bir şekilde verdiği kendi kararıyla.

“Gururlu bir Avustralya yerlisi” olup, babasının ailesi vasıtasıyla Avustralya yerlisi Ngaragu kabilesiyle gönül bağı kuran Ash Barty’nin kazandığı şampiyonlukların öyküsü, profesyonel tenisi bırakmak adına 2022’nin kendisi için neden mükemmel bir zamanlama olduğunu anlatıyor.

İlk Veda

Ashleigh Barty ve Casey Dellacqua, Wimbledon Tenis Turnuvası 2013. (Fotoğraf: Kate Carine.)
Ashleigh Barty ve Casey Dellacqua, Wimbledon Tenis Turnuvası 2013. (Fotoğraf: Kate Carine.)

“Craig, geri dönmeyi düşünüyorum, ne dersin?”

Ash Barty için ilk grand slam şampiyonluğu bu soruyla başlıyor. Evet, tenisi bırakmak, Ash Barty’nin hayatında ilk kez verdiği bir karar değil.

Brisbane’dn 40 kilometre uzaklıktaki Ipswich şehrinde yaşarken babasının onu götürdüğü tenis kulübünün antrenörü Jim Joyce, 7-8 yaşından küçük çocukları çalıştırmıyordu. Barty ise 4 yaşındaydı. Joyce, onu tam evine gönderecekken raketiyle Barty’e doğru bir top gönderdi. O ise “Bam” diye topu geldiği adrese geri gönderdi. Joyce etkilendi, bu küçük çocuğun el-göz koordinasyonu harikaydı, dikkatini de çok iyi yoğunlaştırabiliyordu.1 Böylece, Joyce ve Barty için uzun bir yolculuk başlamıştı. Ash, o kadar çok kupa kazandı ki, kupaları geri dönüştürmeye başladılar. Plakaları söküp, ödül kısımlarını ufak tenis organizasyonlarına bağışladılar.

Ash için profesyonel spor yaşamının dönüm noktalarından biri, 2011 yılında, 15 yaşında kazandığı gençler Wimbledon kupasıydı. Erken yaşta gelen bu kupa, Ash’in teniste ne kadar özel olduğunu anlamasını sağlamıştı, ancak ufak bir pürüz vardı. Ash, uzun zamandır ailesini görmüyordu. Kupayı kaldırır kaldırmaz, akşamki kutlamaları pas geçip havaalanının yolunu tuttu. Ailesini çok özlemişti, maçlar da bitmişti nihayetinde, hemen uçağa atlayıp ailesinin yanına döndü.

Barty, 15 yaşından beri uluslararası turnuvalarda boy gösteriyordu. Küçük yaşta gelen profesyonelliğin hayat tarzına uyum sağlaması gerekiyordu. 16 yaşında antrenman yapmak üzere Melbourne’a taşındı Ash. Tek başına küçük bir apartman dairesinde yaşıyor, kendi yemeğini kendisi pişiriyor, dünyanın çeşitli yerlerinde tenis oynuyordu. Kariyeri ilerliyordu, vatandaşı Casey Dellacqua ile çiftlerde grand slam finali görmüştü; fakat bir yıl boyunca ailesini yalnızca 27 gün görebilmişti. Ailesiyle her zaman çok yakın ve sevgi dolu bir ilişkisi olan Ash için tenis oynamanın en büyük handikapı, evinden uzak kalmak olacaktı. Ash, 18 yaşında, büyüleyici bir gelecek vaat eden kariyerinin başında tenisi bırakma kararı aldığında, onu yakından takip eden Avustralya tenis çevreleri ve düşkünleri haricinde dünya gündeminde pek sansasyon yaratmamıştı. Muhtemelen Barty, iki yıl sonra geri dönecek olsa da, o aranın kendinde açtığı ufukları hiçbir şeye değişmez.

Küllerinden doğmak: Roland Garros 2019

Ashleigh Barty, Sydney International Tennis WTA 2018. (Fotoğraf: Rob Keating.)
Ashleigh Barty, Sydney International Tennis WTA 2018. (Fotoğraf: Rob Keating.)

Barty, raketi bir kenara koyup eline kriket sopası aldı. Bu sporda da o kadar iyiydi ki Big Bash League’de oynamaya başladı. O harika el-göz koordinasyonu yalnızca teniste işe yaramıyordu. Bir maç kazandıktan sonra takım arkadaşlarıyla bira içmeye giden Barty, “hayatımda daha önce bir galibiyet sonrası bira içmemiştim” diyordu. Kazanmak keyifliydi ama tadını çıkarma kavramı ile yeni tanışmıştı. 19 yaşındaki Avustralyalı, bu arada tenis antrenörlüğü yaptı, ailesinin evine 5 dakika mesafeye taşındı. İyileşme sürecini terapi ile destekledi ve iki yıl sonra geri dönmeye hazırdı, ama bu defa kendi yolunda yürüyecekti.

2016 yılında, kariyerine sıfırdan küçük turnuvalarla yeniden başladı, ancak bu kez seyahatlerinde partneri Gary Kissick veya ailesinden biri ona eşlik ediyordu. Dinlenmeye ihtiyacı olduğunda birkaç günlüğüne evine dönüyordu. Çiftler partneri ve yakın arkadaşı Casey Dellacqua da her zaman yanındaydı. Yeni koçu Craig Tyzzer ile stratejileri yavaş ilerlemekti ve bir yıl sonra büyük sahneye döndü. İlk elit düzeyde şampiyonluğunu kazandı, Venus Williams ve Garbine Muguruza gibi ilk 20’deki tenisçileri yenmeye başladı. Bir yılda 308 basamak birden atladı ve ilk 20’ye girişini yaptı.

Yükselişi göze çarpmıştı elbette, ancak 2019 Fransa Açık’ta favoriler arasında değildi. Finalde 1 saat 10 dakika gibi kısa bir sürede rakibi Vondrousova’yı geçip kupayı kaldırdığında, tenis camiası neye uğradığını şaşırmıştı. Tüm stadyum, buğday tenli ve Avustralya yerlilerine özgü minik burunlu2 bu Avustralyalı genci ayakta alkışlıyordu.

İlk Grand Slam kupasının ardından Covid-19 küresel salgını başladı ve tenis de tüm dünya gibi kapandı. Turnuvalar binbir zorlukla düzenleniyor, tenisçiler oynamak için günlerce otel odasında kapalı kalıyordu. Ash Barty, keyifsiz bir şekilde turnuvalara katılmaktansa, bu süreci evinde ailesiyle ve sahada antrenman yaparak geçirmeyi yeğledi.

Zirve: Wimbledon 2021

Ashleigh Barty, Wimbledon Tenis Turnuvası 2021. (Fotoğraf: @ashbarty, Instagram hesabı.)
Ashleigh Barty, Wimbledon Tenis Turnuvası 2021. (Fotoğraf: @ashbarty, Instagram hesabı.)

“Hayalleriniz bazen gerçek olmaz, bazen de olur.”

Wimbledon, baharın tatlı rüzgârı eşliğinde, Londra’nın yemyeşil çimleri üzerinde bembeyaz kıyafetleriyle tenisçilerin kortta süzüldüğü, bu eşsiz sporun asaletini yansıtan bir turnuva. Tarihin en eski tenis turnuvası olmasının yanı sıra, köklü gelenekleri ve çim kortta oynanan tek grand slam olmasıyla birçoklarına göre tenisin en prestijli turnuvası. Ash Barty için de bu turnuvanın yeri bambaşkaydı.

Yaşıtlarına göre kısa boylu olan Barty, bu fiziksel dezavantajını oyununu çeşitlendirerek yendi. Geri çizgiden güç oyununun dikte ettiği bir dönemde Ash, filede iyi vole vurmayı, rakibine karşılık fırsatı bırakmayan “kick” servis atmayı ve oyunun temposunu değiştiren kesme vuruşlarda küçük yaştan itibaren ustalaşmıştı. Çim kort, Ash’in tenisi için biçilmiş kaftandı.

Bu defa final, Paris kadar kolay olmadı. Ash, üç sete taşınan maçta, kadın tenisinin en etkili servisçisi Karolina Pliskova karşısında meşhur kesme vuruşlarını kullanarak, 6 kez servis kırmayı başardı ve kupayı kaldırdı. Hayalini gerçekleştirmişti, idolü tenis efsanesi ve kendi gibi bir Avustralya yerlisi Evonne Goolagong’un ardından İngiltere’de zirveye çıkan ilk Avustralyalı olmuştu. Goolagong’un 1971 Wimbledon şampiyonluğunun ellinci yıl dönümüydü, Barty de Goolagong’u onurlandırmak adına özel tasarlanan kıyafetiyle kupayı kaldırdı.

Her tenisçinin hayali olan Wimbledon Kupası’na adını kazıyarak, spordaki en büyük hedefini gerçekleştirmişti Barty. Daha sonra bu şampiyonluğun bakış açısını değiştirdiğini söyleyecekti, ancak kendisini hâlâ tatmin olmuş hissetmiyordu.

Ülkesi için: Avustralya Açık 2022

Tarlina Tip-ungwuti ve Ashleigh Barty. (Fotoğraf: Develop Tiwi.)
Tarlina Tip-ungwuti ve Ashleigh Barty. (Fotoğraf: Develop Tiwi.)

“Gururlu bir Avustralyalıyım, gururlu bir Avustralya yerlisiyim.”

Barty, büyük babannesinin Avustralya yerlisi Ngaragu kabilesinin bir üyesi olduğunu öğrendiğinde 12 yaşındaydı. Bu kültürü ve topluluğu küçük yaştan itibaren sahiplendi ve 2018 yılında Avustralya Tenis Federasyonu Avusturalya Yerlileri Elçisi oldu. Sık sık kabile yerleşim birimlerini ziyaret ediyor ve çocuklarla tenis oynuyordu.

Barty, Aborijin köklerini gururla ifade eden bir sporcu, ancak bu kimlikle ön plana çıkması Avustralya’nın her kesimi tarafından hoşnut karşılanmadı. Bağımsız bir yerli gazetesi olan “Welcome to country”e göre, Barty’nin Wikipedia sayfasındaki yerli anlamını taşıyan “Indigenous” kelimesi defalarca kez silinmişti.3 Hem de Avustralya yerlisi kimliği ile tenis efsanelerinden biri olan Goolagong’un şampiyonluklarından onlarca yıl sonra.

İdolü Evonne Googalong da bu topluluğun bir parçasıydı, ortak bir kültür paylaşıyorlardı. 70’li yılları kasıp kavuran Goolagong, 7 Grand Slam şampiyonluğu ile kariyerini taçlandırmıştı. Onun Aborijinlere açtığı bu yolun ne kadar özel olduğunu biliyordu Barty. “Umarım onlara bu fırsatları yaratmaya devam ederiz ve çocuklara bunun bir kariyer yolu olabileceğini gösteririz” demişti Barty. “Eğer olmazsa da bu sporu hayatları boyunca oynayabilirler.”4

Avustralya’da çoktan bir spor kahramanına dönüşen Barty, belki de kendi ülkesini, ait hissettiği yerli topluluğu, takımını onurlandırmak istiyordu. Önünde harika bir fırsat vardı: sezonun ilk Grand Slam’i Avustralya Açık!

Barty, en mutlu olduğu yerde, kendi evinde set kaybetmeden finale yükseldi. Amerikalı rakibi Danielle Collins karşısında ilk sette geri düşse de, her zaman en güçlü silahı olan oyun çeşitliliği ile maçı kendi lehine çevirmeyi başardı ve çığlık atan binlerce seyircinin önünde kupayı kaldırdı.

Bu kupa, onun takımına, ülkesine, ailesine, Avustralya medyasına verebileceği en büyük hediyeydi. Tam 44 yıl sonra Avustralya Açık kupasını bir Avustralyalı kazanmıştı. Kupayı, idolü Evonne Goolagong’un ellerinden aldı.

Döngü tamamlanmıştı. Roland Garros ile kendini kanıtlamış, Wimbledon ile kendi hayalini gerçekleştirmiş, Avustralya Açık ile de binlerce destekleyicisini mutlu ederek tarihe geçmişti. Emeklilik kararıyla sevenlerini şoka uğratsa da, zihninde bu fikri uzun zamandır döndürüyordu.

Tenis sporu, Barty için unvanlardan ibaret değildi. Kendi mutluluğunu hiçbir zaman kazandığı maçlarla ölçmedi. Çok sevdiği spora, dünyanın zirvesindeyken veda ederken, ona kattığı her şey için, onu gururlandırdığı ve hayallerini gerçekleştirmesine imkân sağladığı için minnet duyuyordu.5 Daha yapacakları vardı, komünitesinde daha fazla çocuğa imkân yaratmak, ailesiyle daha yakın olmak, partneriyle hayatını birleştirmek gibi... Tenis sporunda kendi yolunu kendi açtı, bundan sonra da kendi hayatını kendi şekillendirecek. Veda açıklamasında da söylediği gibi: “İyi ya da kötü bir yol yok, benim yolum var.”

1https://www.smh.com.au/interactive/2017/second-serve/
2https://www.tennis.com/news/articles/the-tao-of-ash-barty
3https://www.welcometocountry.org/digital-genocide-ash-bartys-race-repeatedly-removed/
4https://www.theguardian.com/sport/2019/jun/08/ashleigh-barty-storms-to-french-open-glory-win-over-marketa-vondrousova
5https://youtu.be/CgpwtlUHBRI

Görsel 1: Ashleigh Barty, Wimbledon Tenis Turnuvası 2013. (Fotoğraf: Kate Carine.)

Görsel 2: Ashleigh Barty ve Casey Dellacqua, Wimbledon Tenis Turnuvası 2013. (Fotoğraf: Kate Carine.)

Görsel 3: Ashleigh Barty, Sydney International Tennis WTA 2018. (Fotoğraf: Rob Keating.)

Görsel 4: Ashleigh Barty, Wimbledon Tenis Turnuvası 2021. (Fotoğraf: @ashbarty, Instagram hesabı.)

Görsel 5: Tarlina Tip-ungwuti ve Ashleigh Barty. (Fotoğraf: Develop Tiwi.)

Diğer Yazılar

Soru ve mesajlarınızı e-posta yoluyla bize iletebilirsiniz.

E-Posta Adresi:
info@sessizolmaz.org
Bizi Takip Edin

©2025 Tüm hakları saklıdır.